"ÖĞRETMENİM CANIM BENİM CANIM BENİM
SENİ BEN PEK ÇOK PEK ÇOK SEVERİM
SEN BİR ANA, SEN BİR BABA
HERŞEY OLDUN ARTIK BANA.."
Öğretmek, öğrenmekten daha zor bir iştir. Kendimi düşünüyorum, herhangi bir şeyi kolay kavrayabilir, yorumlayabilirim. Ancak onu anlatmak mı, öğretmek mi? Çok zor... Bu yüzden herkes her şey olabilir ancak öğretmen olamaz. Hemen hepimizin, çocukluk ve büyüme dönemimizin yegane ortak kahramanı öğretmenlerimizdir. Bu kahramanlar, her kahraman gibi, o vakit değerleri pek bilinemez. Bilinse de anlaşılmaz. Ne vakit büyür eski günlere döneriz onları büyük hayranlık ve içimizdeki özlemle anarız.
Öğretmen, hayata ilk gerçek adımlarımızın şahitleri, destekleyicileridir. Yürümeye başlarken yürütecimiz ne demekse, okul yaşamımız boyunca öğretmenimiz, öğretmenlerimiz de o demektir. Ailemizden çok birlikte vakit geçirdiğimiz, yaşamın matematiğini abaküslerde değil kalbimizin sesinde olduğunu öğreten öğretmenlerimiz...Ah o ilk öğretmenlerimiz. İnsanlara güvenmemiz gerektiğini ancak en büyük samimiyetin samimiyetsizlik getireceğini de unutmamızı öğreten, öğretmenlerimiz...İnsan sevgisini, güçlü elleriyle başımızı okşarken içimize işleten; kızgınlığını gözlerinin ta içinden hissettiren öğretmenlerimiz.
Öğretmenlerimiz ilk arkadaşlarımız. 'Büyürken' ilk gönül kırgınlıklarımızı usulca dinleyen...İlk heyecanlarımıza gerçek mutluluklarıyla ortak olan. Ta o zamanlardan 'Adam Olacak Çocuğu' gözlerinden anlayan. Adam olamayacağı da adam eden.
Dünün emektarları, bugünün değerlileri. Sabrın selametiyle onlarca çocuğu, genci topluma kazandıran 'öğretmenlerimiz...İyi ki varsınız.
Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü ve Haftasını kutluyor, saygıyla ellerinden öpüyorum.
Feride Hande Gemici